#Sevdiğim Yazar: Nazım Hikmet


Nazım Hikmet, hayran olduğum yazarlardan biri. Kendisini görmek ve aynı ortam da bulunmak bana neler katmazdı ki. O solcu devrimci, romantikliği ve lakabı ile tam bir "romantik devrimci".

Nazım Hikmet diğer yazarlar gibi siyasal yazı yazdığından dolayı rahatsız olan bazı kişiler yüzünden hayatının yarısını hapishanede ve sürgün de geçmiş.
Kendisi de boş durmamış sürgünde ve hapiste bile olsa yazmaya devam etmiş.



Sosyalizmin etkisine kapılınca Rusya'ya gidip gelince onu komünist ilan ettiler. Türk Vatandaşlığından çıkardılar. 2000 yıllarında falan tekrar vatandaşlık verdiler.

Öyle güzel şiirler yazmış ve sevdiği kadına ölecek kadar bir sevgisi var.

Nazım Hikmet artık kendi toprakların da kalamayacağı için elin toprakları Rusya'ya göç etti. Orada memleket hasreti çeken Nazım Hikmet dertli dertli ne yapsın.
Kendi vatanın da bazı kişiler onu istemiyordu elin adamları bizden daha çok sahip oldular Nazım Hikmet'e.

Nazım Hikmet 3 Haziran 1963 yılında kalp krizi geçirip vefat etti.


#) Beni en çok üzen şey; yabancı topraklar da memleketine olan özlemin var, ve bir gün memleketine kavuşma hayaliyle yaşıyorsun ama vaktin dolup gidiyorsun bu dünyadan.

Heleki kendi toprağın da değil de yabancı topraklar da ölüyorsun ve oraya gömülüyorsun ne acı değil mi?

Sonra bir bakıyorsun sen öldükten sonra memleketin seni çağırıyor ama sen yoksun.

Nazım Hikmet içinde ki memleket hasreti ile vefat etti.

*Seni Düşünmek adlı şiiri;

Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey…
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum.

Yorum Gönder

0 Yorumlar